Neden dergi............

 

Evet güzel bir soru..ancak böyle bir soruya cevap vermenin anlamı ne ola ki...

Ama bana göre bir insan bir iş yapıyorsa  o işi yapma nedenlerini istediği kadar ortaya koysun ortaya çıkan bir çok sonucun o nedenlerden bağımsız olduğunu görecektir...yanılıyor  muyum arkadaşlar....yanılıyorsam söyleyin....

doğrusu bir iş yapılmadan önce, o işin yapılma sebeplerini ortaya koymak, insanın dışarıya

ve kendine  karşı  ne yaptığını bilen havası çizmesini mi sağlar. Tabi bir şeyi yapmanın tek bir nedeni olamaz bence...ama illa birilerine ya da kendimize bir şeyleri bilinçli yapıyoruz, yani biz bilinçli insanlarız ne yaptığımızı biliyoruz şeklinde bir tarz ortaya konulacaksa ki konulabilir...

Ama bana göre bir insan bir iş yapıyorsa  o işi yapma nedenlerini istediği kadar ortaya koysun ortaya çıkan bir çok sonucun o nedenlerden bağımsız olduğunu görecektir...yanılıyor  muyum arkadaşlar....yanılıyorsam söyleyin....ancak  isterse her sonucu o nedenlere bağlama kapasitesi de vardır insanların... ya da en azından bizim var, onu biliyorum...

Evet güzel bir soru.....

Çünkü bu soruyu ben sordum...ancak söyledim ya hemen herkesin cevabını verdiği bir soru...

Eee.. niye sordun o zaman... bu da güzel bir soru...

Bırak geyiği de soruma cevap ver...

Ya hoca geyiği tutan mı var ki bırakalım...yani dedim ya bir çok cevap verile bilir böyle bir soruya...yazılı kültür faziletleri anlatılabilir....entelektüel birikimimizi:::J)))))insanlara sunmak  gibi bir neden ve bir sürü....

Eeee..

Yani tamam...biliyordum benden nasıl cevap beklediğini; ancak şunu açık ve net bir şekilde ifade edeyim ki benden bu konuda ya da kendi düşüncelerimi ifade ettiğim hiçbir konu da sistematik bir yazı beklemeyin...

İyi de hoca sen demez miydin yazı sistematiği dayatır diye...

Yani evet de...en azından alışıla gelmiş neden sonuç ilişkisi ile ortaya konulan bir sistematik olmayacak....

Şey diye bilir miyiz buna...ne... dağınık mantığın kendi içinde topluluğu...

Yani yine de bir sistematik...

 

Evet...yazı yazıyorsan....insanlara bir şey anlatmak gibi bir derdin varsa, onların algılama biçimlerini hesaba katacaksın...ama kendi kendine bir şeyler anlatıyorsan...yani SESLİ DÜŞÜNCE içindeysen bence buna pek fazla gerek yok... yani sen, kendine söylediğin bir sözün bağlamını düşünmek zorunda değilsin....bu bağlamsız düşündüğün anlamına gelmez....

bi de seni senin tanıdığın kadar yakın tanıyan insanlara bir şeyler anlatırken... hatta çoğu zaman sen beyaz dediğinde karşı taraf siyahı anlamıştır ve sana göre de  doğru anlamıştır....bilmem anlatabiliyor muyum...

Ancak kimin elinin kimin cebinde olduğu, hara güle dönemlerde ki buna ARBEDE de diye-biliriz, kimin ne dediği ve nasıl dediği hep güme gider...ancak bana göre insan

böyle dönemlerde SESLİ DÜŞÜNEREK kendine dönük sorgulamayı gerçekleştirerek varlığını  belirgin kılar.....

evet sayın ve de sevgili ve de pek muhterem arkadaşlar gördüğünüz gibi neden dergi sorusuna yukarıda şeklini ifade ettiğim gibi cevap verdim....ancak her biriniz biliyor ki

biz bu dergiyi çıkartmaya karar verdiğimiz zaman bu nedenleri ortaya koymadık...peki bu nedenler yanlış mı...hayır...büyük puntolarla derginin adını yazı içinde geçirerek kendimce nedenlerinin en önemlilerin belirttim....şimdi ben bu açılımı derginin adından yola çıkarak mı yaptım yoksa açılımı yaptıktan sona  mı derginin adını koyduk....

ok attım aşure oldu...

bir de isim koyma hadisesi var...isimle müsemma olma....bu konuyu fazla uzatmaya gerek yok çünkü gelecek günlerde bu tarz tartışmalara zaten gireceğim....nerden biliyorsun gireceğini...ya inşaallah...şimdilerde kafamı bulandırıyor...birazcık daha netleşip belirginleşsin

o zaman burada devam edecem düşünmeye...ama yine de bu konuya dair bir durumu hatırlatmak istiyorum...eğri mi doğrumu bilmiyorum ama...hani şu eski türkler çocuklarına önemli bir iş becerinceye kadar isim koymazlarmışya...işte öle...